“`html
Halkbank Gençİz Zirvesi’nde Sürdürülebilirlik Teması Öne Çıktı
Kurum, Türkiye’nin gençlerine ilham vermek ve onların gelecekte iz bırakacak adımlarını desteklemek amacıyla gerçekleştirilen “Halkbank Gençİz Zirvesi”nde yaptığı konuşmada, sürdürülebilirliği doğanın dengesini korurken, çevreyle uyumlu bir yaşam sürmek olarak tanımladı.
Sürdürülebilirliğin aynı zamanda gelecekteki nesilleri düşünerek üretim ve tüketim yapmak anlamına geldiğini vurgulayan Kurum, “Sanayi devriminden sonraki süreçte her şey değişti. İnsan-doğa ilişkisi bozulmaya başladı. Şehirlerin nüfusu hızla arttı ve küresel ısınmanın etkileri daha belirgin hale geldi.” şeklinde konuştu.
Kurum, dünyada kirlenme, iklim değişikliği ve türlerin yok olma riski ile karşı karşıya olduğumuzu belirterek, Birleşmiş Milletler İklim Raporu’na atıfta bulundu. Rapora göre, önümüzdeki 100 yıl içinde deniz seviyesinin bir metre yükseleceği ve bu durumun İstanbul’un adalarına bölünmesine sebep olabileceğini ifade etti.
“Kredi kartınız doğada 1000 yıldan fazla kalıyor”
Farklı bir perspektif sunan Kurum, doğada plastiklerin uzun süre kaldığını belirterek, “Kredi kartı gibi eşyalar doğada bin yıl kadar süreyle kalabilmekte. Bugün, atıklarımızın ömrü insan ömrünün yüz katına ulaştı. Günlük ortalama 7 bin litre su tüketirken, bir yumurtanın üretimine yaklaşık 200 litre, bir hamburgerin üretimine ise 2 bin 500 litre su harcadığımızı unutmamalıyız” dedi.
Kurum, dünya genelinde sıcaklığı 1,5 derecede sabit tutmaya çalıştıklarını belirterek, ekosistemlerin korunmasının ve biyolojik çeşitliliğin yok olmaması için bu sıcaklık artışını durdurmanın önemine vurgu yaptı. Bu noktada sürdürülebilirliğin gerekliliğini dile getirdi.
“Ormanlar yok oluyor, su kaynakları azalıyor”
Kurum, 1992 yılında yapılan Rio Dünya Zirvesi’ne dikkat çekerek, o zamandan bu yana sürdürülebilirliğin ekonomik ve sosyal kalkınmanın ayrılmaz bir parçası olarak kabul edildiğini belirtti. Mikroplastiklerin buzullar dahil her yere yayıldığını ve bu durumun ciddiyetine dikkat çekmek için uluslararası anlaşmaların imzalandığını söyledi.
“Ormanların yok olması ve su kaynaklarının tükenmesi büyük bir kriz yaratıyor. Bu sorunlara çözüm olarak Paris İklim Anlaşması imzalandı. Sürdürülebilir kalkınma kavramı, bu mücadelenin merkezine yerleşti.” diyen Kurum, insanların doğaya bir eser bırakma arzusunu vurguladı ve tarih boyunca bırakılan eserlerin kalıcılığını örneklerle açıkladı.
“Tüketim kültürünü eleştirin”
Bakan Kurum, Pasifik Okyanusu’nda 80 milyon tonluk bir mikroplastik adasının oluştuğunu belirterek, bu durumu bir miras olarak gelecek nesillere bırakmak istemediklerini dile getirdi. Çevreyi korumanın bir tercih değil, zorunluluk olduğu mesajını verdi.
Daha yaşanabilir bir dünya için doğanın bir ham madde değil, insanın bir parçası olduğunu hatırlatan Kurum, insanların doğaya rakip değil, dost olması gerektiğini dile getirdi. Bu dostluğun tanımını ise kültürel referanslarla zenginleştirdi.
Kurum, gençlerin büyük bir sorumluluğa sahip olduğunu sözlerine ekledi.
Kurum, Hazreti Mevlana’nın “Her şey birbirine bağlı, hepimiz bir zincirin halkalarıyız” sözünü hatırlatarak, ekolojik dengenin korunmasının önemine atıfta bulundu ve gençlerin çevre bilincinin bir yaşam biçimi olması gerektiğini vurguladı.
“800 bin gencimize eğitim verdik”
Kurum, Bakanlık olarak bu konudaki bilinçlenme çalışmalarının devam ettiğini ve İklim Elçileri ile üniversitelerde işbirliği yaptıklarını açıkladı. Sıfır Atık Hareketi’nin hızla devam ettiğini belirterek, şimdiye kadar 800 bin gence ve 118 bin öğretmene eğitim verildiğini ifade etti.
Kurum, afet bölgelerinde sürdürülebilir yapılaşmanın önemine dikkat çekerken, çevre dostu malzemelerle inşa ettiklerini belirtti.
“Yeşil alanları artırma hedefimiz var”
Kurum, İklim Kanunu’nun çıkarılacağını ve yenilenebilir enerji hedeflerinin artırılacağını açıkladı. 2053 yılına kadar enerji sektöründe yenilenebilir enerjinin payının %50’ye, nükleer enerjinin payının ise %29’a çıkarılmasının planlandığını belirtti.
Kurum, “Karbon emisyonlarını azaltarak sanayi sektöründe çeşitli hedefler belirliyoruz. Ayrıca, yeşil alan sayımızı artırmayı ve korunan alan miktarını genişletmeyi planlıyoruz.” dedi.
Bakan Kurum, “Yaşadığımız bu iklimsel yükü paylaşmamız gerekiyor. Sadece kendi sorumluluğumuzu değil, tüm insanlığın geleceğini düşünmeliyiz.” diyerek sözlerini sürdürdü.
“Gelecek için birlikte çalışmalıyız”
Kurum, özellikle gençlere seslenerek, iklim kriziyle mücadelede ana rollerinin olduğunu söyledi. Gençlerin, dünyaya örnek olacak projeler üretebileceklerine inandığını belirtti ve doğanın dengesinin korunması için yapılacak olan her çabanın değerli olduğunu vurguladı.
Sözlerini, “Unutmayın, doğanın yasası, her şeyin birbiri için yaşaması gerektiğidir. Gelecek için hep birlikte mücadele edeceğiz.” diyerek bitirdi.
“`